SAHİH-İ MÜSLİM

Bablar Konular Numaralar  

ORUÇ BAHSİ

<< 1097 >>

NUMARALI HADİS-İ ŞERİF:

 

47 - (1097) حدثنا أبو بكر بن أبي شيبة. حدثنا وكيع عن هشام، عن قتادة، عن أنس، عن زيد بن ثابت رضي الله عنه قال: تسحرنا مع رسول الله صلى الله عليه وسلم. ثم قمنا إلى الصلاة.

قلت: كم كان قدر ما بينهما ؟ قال: خمسين آية.

 

[ش (خمسين آية) معناه: بينهما قدر قراءة خمسين آية].

 

{47}

Bize Ebû Bekir b. Ebi Şeybe rivayet etti. (Dediki)  Bize Veki', Hişam'dan, o da Katade'den, o da Enes'den,: o da Zeydü'bnü Sabit (Radiyallahu anh)'dan naklen rivayet etti, şöyle demiş:

 

Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile birlikte sahur yedik. Sonra namaza kalktık.»

 

Râvi diyor ki: «Ben, sahur ile namazın arasında ne kadar müddet vardı? diye sordum. Zeyd:

 

— Elli âyet, cevabını verdi.»

 

 

(1097) وحدثنا عمرو الناقد. حدثنا يزيد بن هارون. أخبرنا همام. ح وحدثنا ابن المثنى. حدثنا سالم بن نوح. حدثنا عمر بن عامر. كلاهما عن قتادة، بهذا الإسناد.

 

{…}

Bize Amru'n-Nâkıd rivayet etti. (Dediki)  Bize Yezîdü'bnü Harun rivayet eyledi. (Dediki) Bize Hemmam haber vefdi. H.

 

Bize İbnu'l-Müsenna da rivayet etti. (Dediki) Bize Ömerü'bnü Âmir rivayet etti.

 

Her iki râvi Katade'den bu isnadla rivayette bulunmuşlardır.

 

 

 

İzah:

Amrü'bnu'l-Âs (Radiyallahu anh) hadîsinin senedindeki Musa b. Uley, «Mûsa b. Ali» şeklinde de rivayet olunmuşsa da meşhur rivayeti birincisidir.

 

Ekle: Bir defa yemek, mânâsına gelir. Yenilen şeyler çok olabilir.

 

Kaadi lyâz bu kelimenin «ükle» şeklinde rivayet olunduğunu iddia etmiştir. «Ükle»: Bir lokma, demektir. İhtimâl Kaadî îyâz bununla hemşehrilerinin rivayetini kastetmiş olacaktır. Çünkü sözüne devam etmiştir:

 

«Doğrusu (ekle) dir. Burada maksat da odur.»

 

Zeydü'bnü Sabit (Radiyallahu anh) hadîsini Buhâri •Mevâkîtu's-Salât» ile «Kitâbu's-Savm» da, Tirmizî, Nesâi ve îbni Mâce «Kitâbu's-Savm» da muhtelif râvîlerden tahrîc etmişlerdir.

 

Buhâri 'nin bir rivayetinde hadisin lafzı şöyledir : «Nebiyyullâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) Zeydü'bnü Sabit ile birlikte sahur yemeği yemişler. Sabit demişki, yemek bitince Nebiyyullâh (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) namaza kalktı. Ve beraberce namazı kıldık. (Râvi diyorki) Enes'e:

 

  Sahur yemeği ile namaza girmelerinin arasında ne kadar zaman geçeti? diye sordum,

 

— Bîr kimsenin elli ayet okuyacağı kadar, cevâbını verdi.» Enes'e «Arada ne kadar vakit geçti?» diye soran ravi, Katâde'dir.

 

Hadîsin bâzı rivayetlerinde cemi' sigasiyle «Ashabdan bazıları Nebi (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) ile birlikte sahur yemişler." denildiği gibi, namaz hakkında dahi cemi' siğasıyia «Beraberce namazı kıldık.», bazı rivayetlerde tesniye sîgasıyta «ikisi namazı kılmışlar.» bir rivayette de müfred sîgasıyla «ResûIullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) namazı kıldı.» denilmiştir.

 

Zeyd (Radiyallahu anh) hadisi sabah namazının evvel vaktini bildirmektedir. Sabah namazının vakti Fecrin doğmasıyla başlar. Zira oruca niyet eden bir kimsenin, yiyip içmesi haram kılınan vakit fecrin doğduğu vakittir.

 

Hadîs-i şerifde sahurla sabah namazı arasında elli âyet okunacak kadar bir zaman geçtiği bildirilmektedir ki, takriben dört dakika eder.

 

Sabah namazının son vakti ihtilaflıdır Cumhura göre: Güneş doğmasından az önceye kadar devam eder.

 

Bu hususta başka kaviller de vardır.